Video Özeti

(SAMSUN-ÖZEL) Ölüm tehdidi aldığını iddia eden Deniz Ceylan'ın eski eşi konuştu

Video Hikaye

(SAMSUN-ÖZEL) Ölüm tehdidi aldığını iddia eden Deniz Ceylan'ın eski eşi konuştu - İlker Lazoğlu: - "Benden öç almak istiyor" - "Asıl mağdur benim" - "Lütfen rica ediyorum Deniz'den, benden uzak dursun” SAMSUN (İHA) - Deniz Ceylan'ın ölüm tehdidi aldığını iddia ettiği eski eşi İlker Lazoğlu yaptığı açıklamada, "Siyasi görüşünü kabul etmediğim için ondan ayrılmak istememi kabul etmeyip benden öç almak istedi. Kesinlikle Deniz'le benim bir işim yok, istediği gibi yaşasın ama lütfen rica ediyorum Deniz'den benden uzak dursun" dedi. Samsun'da 1,5 ay evli kaldığı kocasından boşanan ama ölüm tehditleri almaya devam ettiğini iddia eden 36 yaşındaki Deniz Ceylan'ın eski eşi İlker Lazoğlu, asıl mağdurun kendisi olduğunu savundu. Eski eşi Deniz Ceylan'dan ayrılmak istediği belirten Lazoğlu, eşinin kendisinden ayrılmak istemediği için böyle bir yol seçtiğini iddia etti. Lazoğlu, eşinin ve ailesinin iş yerini basıp kendisine saldırdığını ve bunun üzerine kendisini savunmak için eşine bir tokat attığını söyledi. Deniz Ceylan'ın kendisine kumpas kurduğunu iddia eden Lazoğlu, asıl saklananın kendisi olduğunu belirtti. "Olayın aslı böyle değil" Yaklaşık 1 yıl önce Deniz Ceylan'la tanıştığını belirten İlker Lazoğlu, "Görüşmeye başladıktan sonra aramızda duygusal bir bağ oluştu. Yaşam tarzını bilmiyordum. Çok kısa bir zamanda evlendik. Evlendikten sonra Deniz İstanbul'a gitmek istedi. Benim burada 13 yıllık bir kurulu düzenim ve çocuklarım vardı. Ben gitmek istemedim. Ama o benim buradan gitmek istediğimi söyledi. Bu konu aramızda tartışma konusu oldu. Sürtüşmeler oldu. Bir gün beni kendisi iddia attığı restorana çağırdı. Bana bağırıp çatalı fırlattı. Bağırmaya başlayınca ben şok oldum. Ben olay yerinden ayrıldım. Polis çağırmış. O günden sonra benimle görüşmediğini söylüyor. Bu yalandır. Benimle görüşmek istedi. İş yerime geldi. Görüşmeyi ev ortamında yapmak istemedim. Çünkü korkuyordum. Sürekli bana kumpas kurup, beni suça teşvik edeceğini bildiğim için korkuyordum. Onun için bir otelde buluşmak istedim. Otelde kayıtlar var bakılabilir. Benimle defalarca konuşmak istedi. Ama ben istemedim. Deniz her zaman kendisine saldırdığımı iddia ediyor. Saldırmak isteyen insan karşı tarafın olduğu ortamlarda olay çıkartır, karakolluk olur. Fakat olayın aslı böyle değil. Olayın aslı ailesiyle benim iş yerime gelip saldırmaları, evimi taşlamaları, çevreme küçük düşürmek istemeleri, bana sürekli saldırıp beni tahrik etmek istemeleridir" diye konuştu. "Sus sus bir yere kadar" Deniz Ceylan ile boşanma nedenini açıklayan Lazoğlu, "Deniz'le ayrılmak istememin nedeni Deniz'in siyasi görüşü, eylemlere gitmesi, polislerle çatışması. Ben bunlardan korktum. Çünkü biz evliyiz. Evli olduğumuz için ben de sorumlu tutulabilirim diye düşündüm. Benim siyasetle bir bağlantım yok. Biz esnafız, ekmeğimizin peşindeyiz. Deniz beni bunların içine sürüklemeye çalıştığı için ben ayrılmak istedim. O da istediklerini yapmadığım, onun yolunda yürümediğim için bu şekilde suçlamalarda bulunuyor. Mağdur benken onların mağdur oluyor gibi görülmesi çok üzücü bir olay. Sus sus da bir yere kadar. Bu algıyı Deniz kullanıyor. Kadınlarla bizim alıp veremediğimiz bir şey yok. Kadınlar sevilmeyi sever. Deniz bende sevgiyi gördü, merhameti gördü. Deniz bunu kaybettiği için öç almaya başladı. Çevrem ve ailem bu insanla görüşmemi istemedi. O dönem aşk mı sevgi mi gözümüz karardı. Ama benim en büyük hatam büyüklerimi dinlememek oldu" şeklinde konuştu. "Deniz'e bir tokat attım” Lazoğlu şöyle devam etti: "Deniz onu darp ettiğimi söylüyor. Ben bir gün dükkanımda otururken Deniz alkol almış ailesiyle buraya geldi. Ben de alkollü olduğunu ve olay çıkartmaması için rica ederek onun gitmesini istedim. Deniz birden bire çantasından biber gazı çıkartıp yüzüme sıkınca annesi ve erkek kardeşi saldırmak istedi. Ben de haliyle kendimi korumak istedim. Darp dediğimiz buysa evet ben o gün Deniz'e bir tokat attım. Olay büyüdü, babası beyzbol sopasıyla dükkanıma saldırdı. Daha sonra ablası evimi taşladı. Sokakta meyve bıçağı ile bana saldırdı. Ben bıçağı elinden aldım. Polislere verdim. O anda telefonum düştü. Deniz telefonumu aldı, bir hafta boyunca bana telefonumu vermediler. Telefonumda onlarla ilgili yazışmalar vardı, polise verecektim. Hepsini sildiler." "Esas mağdur olan benim" Deniz'in kaçıp saklandığını iddia ettiğini belirten Lazoğlu, "Deniz aslında saklanmıyor. Deniz bir kumpas bir film hazırlamış ilerliyor. Kesinlikle Deniz'le benim bir işim yok, istediği gibi yaşasın ama lütfen rica ediyorum Deniz'den benden uzak dursun. Esas burada saklanan benim. Esas benim sosyal yaşantım kısıtlandı. Benim suç işleyip ceza almamı istiyor. Deniz ayrılmayı hazmedemediği için benden öç almak istiyor. İnsan yaşadıkça bazı şeyleri anlıyor. Ben bu süre zarfında eski eşimin değerini bu insan sayesinde anladım. Asıl eski eşimi kırdıysam ondan özür dilerim" ifadelerini kullandı. Esnaf arkadaşları da İlker Lazoğlu'nu savunarak kendisinin sevilen, sayılan ve kimseye zararı olmayan bir insan olduğunu belirttiler.