(ANKARA) AK Parti’den vergi düzenlemelerine ilişkin yeni kanun teklifi
(ANKARA) AK Parti’den vergi düzenlemelerine ilişkin yeni kanun teklifi - AK Parti Grup Başkanı Güler: - "imalat dışı sektörler sektörlerdeki işverenlerimize sağlanan 4 puanlık Hazine prim teşvikini 2 puana indiriyoruz. Burada imalat sektöründeki yüzde 5’lik prim desteği de aynen olduğu gibi devam edecek" - "Umut hakkı kanunlarımızda yok. Bizim kanunlarımızda dediğim gibi koşullu salıverme şartları vardır, ceza ertelemesi vardır. Bizim temel hedefimiz bir genel af veya kısmi af gibi bir durum değil" ANKARA (İHA) - AK parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "İmalat dışı sektörler sektörlerdeki işverenlerimize sağlanan 4 puanlık Hazine prim teşvikini 2 puana indiriyoruz. Burada imalat sektöründeki yüzde 5’lik prim desteği de aynen olduğu gibi devam edecek" dedi. Güler, AK Parti Aksaray milletvekili Hüseyin Altunsoy, Osmaniye milletvekili Seyfi Gürsoy ve Sakarya milletvekili Ertuğrul Kocacık Bey ile basın toplantısı düzenledi. 36 maddelik Vergi Kanunu’nda değişiklik içeren teklif hakkında bilgi verdi. Güler, teklif hakkında bilgi vererek, "Mesken bir bu maddelerden birisi mesken kira gelirlerine uygulanan istisna, kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından emekli, maluliyet, dul ve yetim aile alan vatandaşlarımız hariç olmak üzere yeniden düzenliyoruz. Gayrimenkullerin devir ve iktisaplarında beyan edilen alım satım bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit halinde uygulanan vergi ziyai cezası kayıt dışılığı caydırmak amacıyla ve vergi usul kanunundaki uygulanan oransal bir düzenlemeye getiriyoruz. Bu düzenlemede yüzde 25 olarak uygulanan caydırma cezası diğer vergi usulü kanunda yer alan maddelerde olduğu gibi bir kat olarak değerlendirilecektir. Bu adımla beraber emlak beyanlarının da gerçek değerler üzerinde yapılmasını arz ediyoruz. Sıfır araçların ilk tescil işlemleriyle tescil edilmiş araçların ikinci el satış ve devirlerinden noterler tarafından satış ve devir bedeli üzerinden asgari bin TL'den az da az olmamak üzere oransal manada binde 2 oranında nisbi noter harcı burada getirmiş bulunuyoruz. Kuyumculuk, ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz ticareti yetki belgeleri bazı özel sağlık kuruluşları belgeleri kıymetli madenler ve ticari havacılık işletme ruhsatları yıllık bir harca tabi tutulacaktır. Bundan sonra da bu harç doğrultusunda bu faaliyetlerin yürütülmesini arz ediyoruz. Sosyal güvenlik sistemi toplumun refahını güvenliği altına alan en kritik kamu hizmet alanlarından biridir. Bu sistemin hem aktüeryal dengesini sağlamak ve sürdürülebilirliğini güçlendirmek ve aynı zamanda da bu kurumumuzun gelir ve gider dengesi arasından da belli bir oranı sağlamak ve güçlü bir yapısını da sürdürülebilir mahiyet içerisinde devam ettirilmesini arz ediyoruz. Bu bağlamda doğum hariç borçlanma prim oranını yüzde 32’den yüzde 45’e çıkartılıyoruz. Ve durdurulan BAĞ-KUR sigortalık sürelerinin ihya prim oranında yüzde kırk beş olarak sistemde belirlenmesini ve sistemin sürdürülebilirliğini de sağlamış oluyoruz. Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranının işveren hissesi yüzde 11’den yüzde 12’ye çıkartılmakta ve ilgili sigorta kollarının prim oranlarının yükseltilmesiyle mevcut SGK kurumumuzun finansal sürdürülebilirliğini sağlamaya gayret ediyoruz. Yine imalat dışı sektörler sektörlerdeki işverenlerimize sağlanan 4 puanlık Hazine prim teşvikini 2 puana indiriyoruz. Burada imalat sektöründeki yüzde 5’lik prim desteği de aynen olduğu gibi devam edecek" dedi. Güler şöyle konuştu: "5510 sayılı 80 maddesinde yapılan değişiklikte prime esas günlük kazanç üst sınırı asgari ücretin 7.5 katı iken bunu 9 katına çıkıyoruz. Çünkü üst değer noktasında maaş ölçüsü içerisinde 7.5 katın mevcut güncel uygulamalarda çok esnek olmadığı yönünde değerlendirmelerimiz oldu ve bunu 9 katına çıkartarak herhalde makul bir uygulamalarını da burada sağlamış oluyoruz. Böylece sigortalıların emekli aylıkları ve diğer sosyal güvenlik haklarında yani emeklilikten sonra da daha yüksek emeklilik maaşı alabilmesi noktasında da haklarının iyileştirilmesini de sağlamış oluyoruz. Gelir ve aylık bağlanmış olanlarda prim borçlarının gelir ve aylıklarından yüzde 25 oranını geçmemek üzere kesilmesi sağlanarak kurumunun alacakları da yine bu konuda güvence altına alınıyor." Deprem yaşayan illere 3.6 trilyon harcandığını söyleyen Güler, 2025 yılı yılı ilave ve finansmanın ihtiyacını da karşılamak için bütçe kanunuyla belirlediğimiz net borç kullanım tutarına da 595 milyar Türk lirası ilave edileceğini söyledi. Emlak Vergilerine ilişkin düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya Güler, "Emlak vergileriyle ilgili arkadaşlar çalışıyoruz. Teknik çalışma tamamlanmadı henüz. tabii şunu da üzülerek söylemek istiyorum. Aynı mahalle içinde, aynı hudut içinde ve aynı ilçe içerisinde maalesef farklı değerlendirmeler ve farklı mağduriyetler oluşturacak şekilde malumunuz emlak vergisine esas olan iki alt unsur var. Bir o binanın bulunduğu arsa değerindeki artış oranı ikincisi de o binanın değerinden kaynaklı artış oranı. Tabii bunların belli bir denge içerisinde oluşturulması lazım" ifadelerini kullandı. SGK teşvik primlerinin 4 puandan 2 puana inmesine ilişkin soruya Güler, "İmalat sanayi hariç olmak üzere, yani üretim sanayi hariç olmak üzere. Geçmiş yılda dahiliydi. Yüzde beş desteğimiz devam ediyor. Bizimki diğer alanlar dediğimiz hizmet sektörü ve diğer alanlardaki çünkü arkadaşlar bu bir destek, istisna. Bizim de sosyal güvenlik kurumumuzun hem ekonomik mali durumunun, konumunun gelecek yıllara da güçlü bir şekilde devamı noktasında uygulama ve desteklenmesi gerekiyor. Şimdi bu istisna dedik, destek dedik, normal uygulamaya esas olacak şekilde. Biz yine geçmiş yıllarda bu en son ilk çıktığı dönemler pandemi öncesi dönemli destekleme adı üzerinde geçici bir madde istisna bunun sürdürülebilirliği açısından da bizim sosyal güvenlik kurumumuzun mali gücünün imkanlarının da arkadaşlar devam etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. Genel af olup olmayacağına ilişkin soruya Güler, "Genel olarak olmayacak. Ama bir şartlı af olabilir dedi. İşte pişmanlıktan yanı sıra işte silaha eli değenler değmeyenler diye. Bundan sonra da olmaz. Çünkü geçmiş yıllarda ülkemizde gerek 1970’li yıllarda gerekse de en son AK Parti döneminden önce 1990’lı yıllarda çıkan af kanununa baktığımızda arkadaşlar bunun etken analizleri sonuçları itibariyle beklentiyi karşılamadığını suça karışmış suç işlemiş kişilerin tahliye olduktan kısa bir süre sonra tekrar büyük oranda tekrar cezaevine dönmüş olduklarını görüyoruz. Umut hakkı kanunlarımızda yok. Bizim kanunlarımızda dediğim gibi koşullu salıverme şartları vardır, ceza ertelemesi vardır. Bizim temel hedefimiz bir genel af veya kısmi af gibi bir durum değil" dedi.