(İSTANBUL) Bakan Tekin: "İmam hatip okullarını uluslararası bir marka haline getirelim"
(İSTANBUL) Bakan Tekin: "İmam hatip okullarını uluslararası bir marka haline getirelim" İSTANBUL (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Biz imam hatip okullarımızda hem pozitif bilimler hem de İslami bilimlerin eğitimini aynı anda veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ürettiği bir marka. Hem dini eğitimin hem pozitif bilimleri aynı anda verebilen bir model ürettik, bunu uluslararası bir marka haline getirelim" dedi. İstanbul Valiliği, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği ile Fatih Belediyesi’nin ortaklığında Dil ve Edebiyat Derneği Medeniyet Okumalarının açılış programı düzenlendi. Fatih Sultan Mehmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen programın açılışına, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, Fatih Kaymakamı Cafer Sarılı, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, davetliler ve öğrenciler katıldı. Açılış programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmalarından sonra Bakan Tekin’e kitap hediye edildi. Bakan Tekin, stantları ziyaret etti Bakan Yusuf Tekin ve beraberindeki heyet, açılış öncesinde Fatih Sultan Mehmet Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan sergi stantlarını ziyaret etti. Bakan Tekin, ziyaret esnasında öğrenciler ile sohbet etti. "Dünyada örneği olmayan bir uygulama" Balkan ülkelerinde imam hatip okullarına bakış açışına dikkat çeken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Türkiye’nin şu anda eğitim - öğretim sisteminde önemli bir kurum olan imam hatip okulları, gerçekten dünyada örneği olmayan bir uygulama. Balkanlarda bugünlerde yaşadığımız bir sorun var. Bazı balkan ülkeleri, imam hatip okullarını din adamı yetiştiren bir okul olarak algılıyor ve denklikleri konusunda kendileriyle yaptığımız müzakerelerde ama ‘biz orayı sadece din eğitimi veren bir okul olarak algılıyoruz’ diyorlar. İslam dünyasına gittiğimizde biz imam hatip okullarımızda hem pozitif bilimler hem İslami bilimlerin eğitimini aynı anda veriyoruz dediğimizde ona da şaşırıyorlar" ifadelerini kullandı. "Hem dini eğitimi hem de pozitif bilimleri aynı anda verebilen bir model ürettik" Türkiye’deki imam hatip okullarında dini eğitimin yanında pozitif bilimlerinde öğretildiğini vurgulayan Bakan Tekin, "Dolayısıyla benim kast ettiğim şey, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ürettiği bir marka. Biz bu marka değerini yani hem dini eğitimi hem de pozitif bilimleri aynı anda verebilen bir model ürettik. Bunu uluslararası bir marka haline getirelim, getirmek zorundayız. Getirirsek iyi olur. Ben yine aynı şeyi söylüyorum; bugün burada dünyanın farklı yerlerinden gelen çocukları, gençleri, onların heyecanını görünce bu açıklamayı bir kez daha yapmanın doğru olacağına inandım. İmam hatip okulları modeli gerçekten dünyada bir marka haline gelebilecek, gelmesi gereken bir uygulama. O yüzden emeği geçen herkese başta Rahmetli Menderes, Tevfik İleri ve Namık Celalettin Öktem Hocamız olmak üzere. İmam hatip okullarının üçüncü kez açılmasını sağlayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bize düşende bu markayı biraz daha ileriye taşıyacak bir gayreti sarf etmektir" diye konuştu. "Fen bilimlerinde Avrupa’nın en iyi ülkesiyiz" Ülkelerin eğitim öğretim alt yapıları ve akademik başarılarıyla ilgili yapılan uluslararası sıralama, derecelendirme mekanizmalarının olduğunu belirten Bakan Tekin, "Bu mekanizmalar da okulların fiziki yapısından okulların teknolojik altyapısından, öğretmen niteliklerine kadar her konuda ülkelerin eğitim öğretimde ilgili geldikleri nokta sıralanır. Biz şu anda derslik başına düşen öğrenci sayısı, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ve eğitimde, eğitim teknolojilerinin kullanması açısından dünyaya örnek olabilecek, dünya ortalamalarının üstüne çıktık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sayesinde. Akademik başarı itibari ile yapılan sınavlar; PISA ve TIMSS diye duyduğunuz sınavlardır. En son TIMSS sınavında geçtiğimiz yıl, 2024 Aralık ayında açıklanan sınavlarda matematik ve fen bilimlerinde iki kategoride iki sınıf düzeyinde yapılıyor. Bizdeki karşılığı ve dört ve sekizinci sınıflar fen bilimlerinde Avrupa’nın en iyi ülkesiyiz. Her iki sınıf düzeyinde ve her iki derste de OECD ülkelerinin de ilk beşin içerisindeyiz. Bu akademik anlamda da ülkemizin geldiği noktayı gösteriyor" şeklinde konuştu. "Okuryazarlık becerilerinde diğer kategorilere nazaran daha düşük bir sıralamadayız" Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hakkında konuşan Bakan Tekin, "Hem fiziki kapasite hem teknoloji kapasite hem akademik başarı ile ilgili çok şükür iyi bir yerdeyiz. Fakat bu sınavlarda eleştiri aldığımız konulardan bir tanesi yeni değil. Bu eskiden beri var. Sadece biz değil birçok ülkede benzeri bir sıkıntı var. Bu sınavların ölçtüğü bir başka alan var; okuryazarlık becerileri, yani temel okuryazarlık becerileri. Burada biz diğer derslerdekine nazaran diğer kategorilere nazaran daha düşük bir sıralamadayız. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, olarak kamuoyuyla paylaştığımız modelde bu uluslararası raporları da bir parametre olarak aldık. Oradaki göstergeleri de orada geliştirmemiz gereken kısımları da Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli içerisinde değerlendirdik" dedi. "Beceri odaklı bir program oluşturduk" Konuşmasını Maarif Modelinin detaylarını anlatan Bakan Tekin, "Onunla ilgili çok farklı ortamlarda çok mutlaka konuşulanları dinlemişsinizdir, duymuşsunuzdur. Sadece bir cümle söyleyeyim. Orada yaptığımız şey dünyada eğitim öğretim metodolojisi anlamında gelinen noktayı yani kazanım mantığından beceriye odaklanan bir mantığı bizde kabul ettik ve beceri odaklı bir program oluşturduk. Fakat şimdi söylemek istediğim şey o değil. Okuryazarlık becerileri ile ilgili hem uluslararası raporlar hem bizim kendi gözlemlerimiz hem toplumda karşı karşıya bulunduğumuz insanlarla sohbet ederken duyduğumuz eleştiriler, bizi Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında okuryazarlık becerileri ile ilgili farklı bir başlık açmaya itti" şeklinde konuştu. "İkili eğitim oranı yüzde 72’lerden yüzde 20’lere kadar geldi" Açılışta konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, "İstanbul’umuzda ikili eğitim oranı yüzde 72’lerden yüzde 20’lere kadar geldi. Sizlere müteşekkiriz o konuda. Fiziki şartların iyileşmesiyle birlikte sizin Bakanlık olarak koyduğunuz Maarif Modeline uyum sağlamak için çocuklarımızın, gençlerimizin kitap okumaları ve diğer yeteneklerinin de gelişmesi için yerelde irili ufaklı, projeler yapılıyor. İstanbul’umuzda da ‘Ben Okuyorum İstanbul Okuyor’ kitap okuma projesi Türkiye Maarif Modelinin güçlendirmek üzere katkı vermeyi amaçlayan çalışmadır" şeklinde konuştu. (DH-SK-